ANKARA (İGFA) – “Medyada Yapay Zekayı Yönetmek” forumuna katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, haberleşmeden havacılığa, tıptan savunma teknolojilere kadar tüm sektörlerde kullanılan akıllı sistemlerin çekirdeğini oluşturan yapay zekanın, günlük yaşam pratiklerini kolaylaştırdığını, kaynakları ve zamanı etkin değerlendirmeyi sağladığını söyledi.
Medyanın da yapay zekanın yeniden şekillendirdiği sektörlerden biri olduğuna dikkati çeken Kacır, “Bugün milyar dolar değerlemeyi aşmış birçok dijital içerik üreticisi ve sunucusu şirketin başarısının arkasında, yapay zeka algoritmalarıyla kullanıcı tercihlerini doğru analiz etmeleri ve kişiselleştirilmiş içeriklere erişim imkanı tanımaları yatıyor.” dedi.
Kacır, medya ve yayıncılık sektörünün yapay zeka teknolojileri bağlamında yeniden yapılanmasının sağladığı yararlar kadar hem medya profesyonelleri hem de toplum açısından yeni sınamaları da beraberinde getirdiğini anlattı.
VERİLERİN İŞLENMESİ VE KULLANILMASI
Bakanlığın resmi internet sitesinde yer alan habere göre “Medya tüketicilerinin hangi verileri, nasıl, ne için işleniyor ve kullanılıyor?” sorusunun izleyicinin, okuyucunun veya dinleyicinin medyaya güveni açısından hayati önem taşıdığını vurgulayan Bakan Kacır, “Yapay zeka, medya ve yayıncılık alanında bilgiye ilişkin güvenlik sorunsalını da beraberinde getiriyor. Haber akışları, reklamlar ve sosyal medya kampanyaları aracılığıyla manipülasyon riski artıyor. Yapay zeka teknolojileri, sahte ve toplumlar nezdinde infial uyandırıcı içeriklerin oluşturulmasında maalesef önemli bir araç olarak da kullanılabiliyor. Gerçeğinden ayırt edilmesi güç yanıltıcı ‘deepfake’ videolar, artık dezenformasyon çalışmalarının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Bu durum, kamuoyu nezdinde gerçeklik algısının bozulmasına ve medyaya duyulan güvenin zedelenmesine neden oluyor.” diye konuştu.
Bakan Kacır, yapay zekanın tek başına değil, kuantum hesaplama, biyoteknoloji gibi derin teknolojilerle iç içe geliştiğini, böylelikle mevcut ve potansiyel etkilerinin üssel olarak arttığını kaydetti.
Yapay zekanın neden olduğu değişimi yönetmenin, insanlık yararına neticeler elde etmek ve yapay zekadan değer üretmenin kritik teknolojilerde tam bağımsızlık hedefindeki Türkiye için bir tercihten öte zorunluluk olduğuna işaret eden Kacır, “‘Müreffeh bir Türkiye için çevik ve sürdürülebilir yapay zeka ekosistemiyle küresel ölçekte değer üretmek’ vizyonuyla Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi kamuoyuyla paylaştık. Yapay zeka ekosistemini harekete geçirmek ve ekosistemin paydaşları arasındaki işbirliğini güçlendirmek üzere TÜBİTAK bünyesinde Yapay Zeka Enstitüsünü kurduk. TÜBİTAK burs ve destek programları kapsamında son 21 yılda yapay zeka alanında 3 bin 700’den fazla proje ve 1300’den fazla kişiye 6,7 milyar lira destek verdik. Bugün yapay zeka alanında teknoparklarımızda 2 bin 300’den fazla firma faaliyet gösteriyor. 203 AR-GE merkezimizde de yapay zeka projeleri yürütülüyor.” diye konuştu.
GÜNDEM
06 Kasım 2024SPOR
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024SPOR
06 Kasım 2024SPOR
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.